19 Temmuz 2012 Perşembe

Bir konserin ardından




İstanbul Caz Festivali kapsamında Haliç Kongre Merkezi 18 temmuz 2012 tarihinde yaşayan en önemli caz piyanisti Keith Jarrett ve arkadaşlarına ev sahipliği yaptı. Caz dünyasının büyük isimlerinden basta Gary Peacock, ve davulda Jack DeJohnette tan oluşan trioyu canlı izlemek gerçekten benim için çok önemliydi.

Dürüst olmam gerekirse Keith Jarrett'in solo konseri olmasını tercih ederdim. Çünkü bu adama karşı inanılmaz bir hayranlığım var. Sadece caz müziğinde değil, klasik müzikte de son derece başarılı olan sanatçıyı ölmeden bir kez olsun canlı izleyebilmek benim için bir rüyanın gerçekleşmesidir. Nihayet beklenen gün , çarşamba gecesi benim için gerçeğe dönüştü.


Bu adam nasıl sevilmez?

Konser öncesinde bazı kuruntularım vardı. Keith Jarrett'in kendine özgü özellikleri vardır. Sahnede yer aldığı zaman mutlak bir sessizliği isteyen sanatçılardandır. Etrafta yankılanan seslerin sadece notalar olmasını istemek gibi son derece doğal bir isteği vardır. Öylesine bütünleşir ki zaten piyanoyla, ruhunun ta derinliklerinden gelen güçle parmakları tuşlara dokunduğunda bir tanrı edasıyla gerçekten herşeyi yeni baştan yaratır. Müziğe bu denli tutkuyla bağlı çok fazla müzisyen göremeyebilirsiniz. Kendisiyle ilgili bir konuyla gündemde olmak yada fotoğraflanmak gibi bir düşüncesi olmadığından belki de en az fotoğrafı olan sanatçıların başında gelir. Çoğunluk tarafından da bu kişisel tavırları huysuzluk gibi algılansa da bana göre müziğe olan aşırı aşkından başka bir şey değildir.

Ve biz Türkler, bir çok farklı özelliklere sahip olan bir milletiz. Bir şekilde kendimizi ortaya koymak isteyen duyguların esiriyle belkide kızabilirsiniz ama aşağılık kompleksi nedeniyle böyle durumlarda, öksürmek, garip sesler çıkartmak, ama daha da çok "ben bu konserdeydim!!!!!" cümlesinin kanıtı şeklinde yasakta olsa fotoğraf çekmek ve bu fotoğraflarla hava atmak, yapmayın denilen bir şeyi mutlaka yapmaya kalkışan tavrımızla Keith Jarrett'in konseri her an yarım bırakıp gitmesi durumunu acaba istanbul'da yaşarmıyız? gibi bir kalp çırpıntısıyla konser salonundaki yerimi aldığımda , içimden de böyle bir durumun oluşmamasını umurak sanatçıların sahnedeki yerlerini almalarını bekledim.

Çok samimi olarak söylüyorum. Bu konserde olduğum için bende çok gururluyum ve bende bunu sevdiklerimle paylaşmak istiyorum.Bu ta içimden gelen doğal istek ,bir sanatçının istemediği bir şeyi yaparak hem sanatçıyı hemde müziği hiçe sayacak kadar büyük değil ve olmamalı da.

Konser başlamadan sanatçıların sahnedeyken en iyi performansı sergileyebilmeleri için fotoğraf çekimimin , ya da herhangi bir kaydın yapılmamasını sanatçıların dileği olarak anons etmelerine rağmen halkımız her türlü uyarıyı hiçe sayrak sadece cep telefonlarıyla değil, yanlarında getirdikleri tabletlerle hatta dizüstü bilgisayarlarla fotoğrafta çektiler kayıtta yaptılar gizli gizli.

Hatta açık unutulan bir cep telefonun çalmasını bile engelleyemedik ve bence bir ilke imza attık. Büyük bir Keith Jarrett hayranı olarak ona ait her şeyi bilmek isterim. Mesela nasıl kahkaha atıyordur? Ve konserde Keith Jarrett çalan cep tefonuna piyano çalmaya devam ederek , piyanosuna kahkahasını da eklemeyi ihmal etmedi. Artık Keith Jarrett'in nasıl kahkaha attığını biliyorum ama garip bir sızı oluşturuyor bu bilgi bende....

Klasik caz da, sanatçılar müziği yorumlarken araya sıkıştırdıkları sololarda doğaçlama yaptıktan sonra dinleyen kişiler doğal olarak solo sonrası sanatçıyı alkışlar. Ama bu trio öyle bildiğimiz klasik caz icra eden bir trio değil. Sanatçıların her solo ve doğal olarak doğaçlamalarında alkışlar benim dinleme konsantrasyonumu bozarken son derece titiz olan sanatçılarında konsantrasyonlarını doğal olarak bozdu.

Keith Jarrett Trio CD lerden defalarca dinlediğim bir trio. Gerçekten yıllarını müziğe vermiş bu üçlü eğer konser esnasında bu çok basit gibi gözüken ama onlar için çok önemli konular dikkate alınarak dinlenseydi çok daha farklı bir konser olacağını düşünüyorum. Ve ister istemez çok daha iyi bir performansa tanık olabilecekken çalınan mutluluklarımız için bu angut kişilere kızıyorum.

Ne yazık ki Haliç Kongre Merkezi ses sistemi olarak bir trioyu her yerden aynı şekilde dinleyebilme imkanı vermediği için akustik olarak çalgıları aynı şiddette duyamadık. Böylesine büyük bir merkezin çok daha iyi bir ses sistemiyle donatılması müzik adına yapılması gerekenlerdendir ve sanatçılara saygının özünü oluşturur.

Herşeye rağmen Keith Jarrett Trio sahnedeki görevlerini tamamladıklarında bis için tekrar sahneye çıkmayacaklarını düşünüyordum.

Ben olsam çıkmazdım.

Seyirciden fotoğraf çekmemelerini isteyeceğim,telefonlarını kapatmalarını isteyeceğim ama inatla fotoğraflar çekilecek, cep telefonları çalacak "ben istediğimi yaparım sen kimsin " der gibi....

Ama bu büyük insanlar bis için tekrar sahne aldılar. Öğretmen taraflarını bir kez daha gösterebilmek için belkide.

Bis için yerlerini almadan Jack DeJohnette bir kez daha fotoğraf çekilmemesini istediklerini söyledi. Arkasından Keith Jarrett bana göre bunun nedenini açıkladı.

Caz kulaklarınızla dinleceğiniz ve gelen sesleri beyninizde canlandıracağınız canlı bir organizmadır. Görmenize gerek yok, duymanız ve onu içselleştirmeniz yeterlidir.

5 yorum:

  1. bir de şu var: bu müziği dinleyen bir insan nasıl bu kadar anlayışsız ve sığ oluyor. doğrusu ben ciddi bir ikilem görüyorum insanlarda.

    YanıtlaSil
  2. Kesinlikle bu da ayrı bir gerçek.Ve bana göre üzerinde tez yazılacak kadar geniş bir konu.Keşke zamanım olsa da bu ikilemin nedenlerini araştırabilsem.

    YanıtlaSil
  3. italya'daki konserde daha etkili ikaz etmiş. :) http://www.youtube.com/watch?v=BB9mMABRM0c

    YanıtlaSil
  4. İyiymiş gerçekten :) Ucuz kurtulduk demektir bu:))))

    YanıtlaSil
  5. Güzel yazı, elinize sağlık. Oradaydım, sizin gibi birinin dinleyiciler arasında olduğunu bilmek güzel ve tabii size teselli olur mu bilmem ama müziğe dğer veren biri olarak en azından ben de oradaydım ve sizinkine çok yakın şeyler hissettim. Yazılarımız arasındaki paralellik de bunun bir göstergesi gibi. :) Sevgiler. fatih-erkan.blogspot.com

    YanıtlaSil

yorumunuz incelendikten sonra yayınlanacaktır