Son günlerde en fazla kullandığım kelimelerden bir tanesinin "neyse" olduğunu fark ettiğimde garip bir tebessüm yayıldı yüzüme.
İstemediğin halde zorunlu bir kabul edişin bir kelimeyle açıklandığı ama içinde gizlenmiş bir çok duyguyu da barındıran pek sevmediğim bir kelime aslında.
Gün be gün bir çok şey yitiriliyor yada yitirilmeye aday.Eski alışkanlıklarınızla bir şeyler yapmaya çalışıyorsunuz ama bir bakıyorsunuz ki yapılanların yada söylenenlerin hepsi nafile çabalar...
Öylesine çabuk görüyorsunuz ki sonucu ve ister istemez değiştiremeyeceğiniz, yada kendinizi ait hissetmediğiniz bir çok durum karşısında "neyse "kelimesi dökülüveriyor dudaklarınızdan.
Hiç alışık olmadığınız farklı bir barış kokusu yayılıyor etrafa....
Öylesine çok savaşmışsınız ki, savaşlarınızın o çılgın kırmızı rengi yerini beyaza bırakıyor bir anda...
Alışık olmadığım yaşam biçimlerinde kendime yer bulmaya çalışırken en büyük kurtarıcım her zaman müzik olmuştur. "Neyse" kelimesinin o alışamadığım sarhoşluğunda son günlerde sığındığım limanlardan bir tanesi Adam Hurts...
Büyük bir viyolonsel ustası....
Ama ona sadece viyolonsel ustası demek gerçek anlamda bir haksızlıkta olur düşüncesindeyim.Öyle büyük bir besteci ki aynı zamanda müziklerini çellosuyla yorumlarken mavigezegene yayılan tını özlemini duyduğumuz bir huzuru da yansıtıyor.
İçinde klasik müzik, etnik müzik ten esintilerde bulabileceğiniz sihirli bir tını bu...
Gerçekten herşeyden sıyrılıp, hiç bir sorunun olmadığı tüm cevapların yayılan ezgilerde saklandığı bu dünyaya ait olmayan bir ses sanki...
Bitmesini hiç istemediğiniz anlarınız oldu mu hiç?
Bu da o anlardan sadece bir tanesi işte....
sanem uçar
sanem uçar
Adam Hurst sizin sayenizde yaşamıma katılan müzisyenlerden biri oldu.Ve gerçekten her dinlediğimde öylesine güçlü bir etki bıraktı ki bende, kelimelerle anlatılacak gibi değil.
YanıtlaSilAnlayamıyorum da, sadece müzisyenleri seçişinizdeki ustalığın dışında kelimelerle onu anlatmaya çalışınızdaki tarz hiç alışık olunmayan farklı bir güzellik sergiliyor.
Kelimeler melodilerle birleştiğinde ortaya inanın çok daha farklı bir sese dönüşüyor. Görülmeyeni gösteren, duyulmayanı duyuran büyük bir sihir var sizde ve merak ediyorum;
Bunu nasıl başarıyorsunuz?
Tüm maharet sanatçılarda:)
YanıtlaSilÖylesine ustalar ki ister istemez kendiliğinden dökülüyor düşünceler.
Ama bir konu da mütevazilik yapamayacağım, içlerinden en iyilerini seçme konusunda yılların verdiği tecrübenin dışında genetik bir seçiciliğe de sahibim:)
adam hurst ' ı bugun tanıdım ve çokça beğendim..adam insanı kendisinden geçiriyor tıpkı bir farid farjad gibi bir dijivan gasparyan gibi ..iyi ki tanımışım..
YanıtlaSilve birde sizin 'neyse' yinizide beğendimiğimi soylemeden geçemiyeceğim..
sanatçının youtube için hazırladığınız klipleri de ayrı bir hoşluktur.teşekkurler paylaşımlar için
YanıtlaSilEvet bu sanatçıyı gerçekten çok seviyorum, ancak 2011 The Secret albümü bende biraz hayal kırıklığı yaşattı, tek başına olmuş olsa yine aynı keyifle dinleyebileceğim ama ona eşlik eden sanatçıya bir süre sonra dayanamıyorum:)
YanıtlaSilAma yine de benim için özel bir sanatçı olmaya devam edecektir
ilk çello dinlemeye Apocalyptica başladım.ama aklımda hep bu tarzvardı ve buldum bulduğum günden beri herde dinliyorum. başka müzüik dimlemez oldum.
YanıtlaSil