23 Ocak 2010 Cumartesi

Sanat üzerine varsayımlar4



Ünlü Amerikalı yazar Faulkner ın kendisiyle yapılan bir röportaj da söyledikleri bir hayli ilginçtir.

"Ben varolmasaydım başka birinin benim ya da Hemingway’in, Dostoyevski’nin yazdıklarımızı yazacağına inanırım. Bunun kanıtı Shakespeare’in oyunlarını yazdığını iddia edebileceğimiz üç ayrı aday bulabilmemizdir.

Ama Hamlet ya da Bir Yaz Gecesi Rüyası’yla ilgili önemli olan şey bu oyunları kimin yazdığı değil, birisinin yazmış olduğudur.

Sanatçı önemsizdir. Sadece onun yarattığı şey önemlidir, çünkü sanatta söylenecek yeni bir şey yoktur.


Shakespeare, Balzac ya da Homeros aynı şeyler hakkında yazmışlardır ve aslında onlar bin ya da iki bin yıl daha uzun yaşamış olsalardı, yayıncılar başka yazarlara hiç ihtiyaç da duymayacaklardı."

Son derece çarpıcı cümlelerdir bunlar.

Sadece edebiyat alanında değil, sanatın hemen hemen tüm kollarında aynı şey söz konusudur.İnsanoğlu var olduğu andan itibaren neredeyse aynı şeyleri yapmakta. Ancak buna rağmen sanatın her alanında bunca tekrar varken yine Faulkner sözlerinde saklı olan bir gerçekten yola koyulduğumuzda ortaya çıkan eserlerin özgünlüğüyle doğru orantılı olarak sanat eserleri varlıklarını sürdürmeye devam ediyor.

Bu tekrarı gördüğümüz sanat dallarının başında fotoğrafçılık geliyor.Zaten uzun bir süre sanatmıdır, değilmidir gibi bir tartışmanın sonucunda sanat olduğuna kanaat getirenlerle çıktığımız yolda fotoğraf sanatı oldukça ilginç bir yol izlemekte.

2009 yılında en çok konuşulan fotoğraf sanatçılarının başında belki de Olivier Valsecchi gelmektedir.Kendisi hakkında çok fazla bir bilgiye sahip değiliz. 30 yaşında olduğunu ve Paris te yaşadığını bilmekteyiz. Kendisiyle ilgili haber vermekten kaçınan, bu anlamda gizliliği kendine ilke edinmiş sanatçılardan.

Fotoğrafları genellikle tek bir kareden oluşmuyor. Bir amaç doğrultusunda kompozisyon şeklinde çalışmaları var.Son çalışması “Ashes To Ashes”, “Toz “serisiyle bir hayli dikkat çekti.

Fotoğraflarını çekerken "nü" fotoğrafçılığını kendisine rehber edinen sanatçılardan.Bu çalışmasında da “nü” olgusunu oldukça farklı yerlere taşıdı.

Bu çalışmadan bir kaç örnek …

12 2

9 17

Bu çalışmaların tümünü izlediğinizde göreceksiniz ki sanatçı herşeyden önce insan bedenine ait özellikleri son derece iyi bilmekte ve hareket halindeki insanın estetik yönünü gözler önüne sererken cinsiyet ayrımı da yapmamaktadır.

Ölüm ve doğum arasındaki tek gerçeğimizi “nü” ile birlikte ortaya koymaya çalışırken yaşanılan kaoslar toz ile bütünleştirilir.

Kısacası sanatçı hemen herkesin yaptığı bir işte farklı materyaller ve farklı bakış açıları kullanarak aynı şeyi yaparken son derece farklı bir şey yaratabilmiş.

Amaç kuşkusuz salt farklılık adına bir şey yapmak olmamalıdır. Ama sunulanlar kesinlikle bir yeniliği içermek zorundadır diye düşünüyorum....

sanem uçar

2 yorum:

  1. Bloğunuzu tanımlayan en uygun iki kelime: İNCELİK ve KALİTE.
    Paylaşımlarınız için teşekkürler. Sizi izleyeceğim.

    YanıtlaSil
  2. Zarif düşünceleriniz için teşekkür ederim.

    YanıtlaSil

yorumunuz incelendikten sonra yayınlanacaktır