15 Eylül 2010 Çarşamba
Lara Ömeroğlu
BBC TV ve radyosunun iki yılda bir düzenlediği Yılın Genç Müzisyeni yarışmalarının piyano dalındaki birincisi Londra da eğitimine devam eden Lara Ömeroğlu gerçekten gelecek yıllar için ümit veren piyanistlerden biri olacağının garantisini tuşlara dokunma esnasındaki hakimiyetiyle veriyor.
Yarışmaların bir ölçü olduğuna pek inanmamakla birlikte, bir basamak olduğunu kabul ediyorum.
Bu yarışmaya bütün dallarda 300 kişinin katılımıyla oldukça zor geçen elemelerde 25 kişiyle birlikte finale kalmak ve ipi göğüslemek henüz 16 yaşındaki piyanist için mutluluk verici olmalıdır.
Bana göre piyano repertuarının en zor eserlerinden biri olan Camille Saint-Saens'ın 2 numaralı sol minör piyano konçertosunu seçmekte büyük bir yüreklilik istiyor.
Finalde bu eseri büyük bir başarıyla yorumlayan genç piyanist haklı bir ödülün sahibi açıkcası.
Sanat eleştirmenleri kendisi için olumlu sözler kullanmakta.Yaşından beklenmeyen bir performans gösterdiğine bende katılanlardanım.
En büyük hayalinin dünyaca tanınan bir piyanist olmak olduğunu vurgulayan genç piyanistin bu hayalinin gerçekleşeceğine olan inancım tamdır.
sanem uçar
Keyiflle dinlenecek bir eser ve yorum;
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Müzik Uğruna-Ketil Bjørnstad adlı kitabı okuduktan sonra bu başarıya çok fazla da sevinemiyor insan.. Daha çok bir acıma hissi oluşuyor:) Ama önemli olan Lara'nın bunu bilip bilmediği..Bilmediyse ne mutlu ona.. Herşeye rağmen elde ettiği başarı takdir edilecek bir şey-yolu açık olsun diyelim..
YanıtlaSilYa evet:)
YanıtlaSilGerçekten müzikte bir yerlere girmek öyle sanıldığı gibi kolay bir şey değildir. Gerçi Türkiye de herkesin "büyük sanatçı" olduğu toprak parçasında söylemeye çalıştığın şeyi bir kaç kişi anlayacaktır.
Lara da kuşkusuz bunun sancılarını yaşayacaktır. Çok zorlu bir yol bu.
Ancak verdiği demeçlere bakıldığında insanca yaşamanın özelliklerini bilen biri gibi cümleleri var.
Futbol oynamaktan zevk aldığını belirtebiliyor mesela:)
Müziğe ablasını örnek alarak başladığını 6 yaşında piyano ve 8 yaşında viyolonsel çalmayı öğrendiğini de eklemekte fayda var.
Bunun dışında gerçekten videoyu defalarca izledim.Öylesine rahat bir şekilde kullanıyor ki piyanoyu, sanki piyano kendi uzantısı gibi. Onunla bütünleşmiş.
Doğuştan gelen artı bir yeteneği olduğuna inanıyorum. Müzikte başarı yeteneğin ötesinde çalışmakla doğru orantılıdır.
Müzik Uğruna yı okumuş biri olarak Lara için güzel şeyler dilemekten başka bir şey yapamıyorum.
Çoğunluk müzisyen içinse yaşam salt müziktir. Bir seçimdir kısacası ve bildiğimiz gibi seçimlerin geriye dönüşü olmaz:)