2 Mart 2011 Çarşamba

Suçlu değilim....



Bu ülkede olup biteni anlama telaşında olmayı çok uzun zamandır terk etmiş olmama rağmen, gün be gün artan anlamsızlıklar yüzünden şaşkınlığın ötesinde bir kaygı yaşıyorum.

Sansürcü ve baskıcı düşünce yapısı bizi yönetenlerin sanki genetik şifresinde kodlanmış bir şekilde duruyor. Demokrasi, eşitlik vb gibi evrensel sözcükler hiç bir zaman anlamını bulamadı benim ülkemde.

Daima ama daima; " Benim gibi düşüneceksin, benim davama hizmet edeceksin , yoksa seni önce ret eder, ayrıştırır ve ötekileştirim bu da senin sonun olur.." mantığı egemen oldu.

Sevgili halkım da ucu daima kendisine dokunduğunda sesini çıkarabildi. İnsan olmanın erdemlerini kendine ilke edinmiş kişilere de bedeller ödetildi.

Şu anda;

"Yayın hakları Digiturk’e ve Lig TV’ye ait olan maçlar, bazı internet siteleri tarafından kanunlar hiçe sayılarak yayınlanmaktadır.
Kanunların kurumumuza yüklediği bütün yükümlülükler eksiksiz yerine getirilip içerik ve yer sağlayıcılar defalarca uyarılmasına rağmen internetten illegal yayın yapılmasına son verilmemiştir.,

Son çare olarak yüce Türk mahkemelerine başvurulup illegal yayınları yapan sitelerin verdiği zararın durdurulması talep edilmiştir. Mahkeme yasal olarak her şeyin yapıldığını ve ihlalin hala durdurulmadığını tespit ederek bu sitelere erişimin engellenmesi kararı vermiştir.

Bu kararın uygulanması ile birlikte blogspot’ta bazı bloglar’a da erişimde problemler ortaya çıkmış olup, bu problemlerin tek sorumlusu uyarıldığı halde illegal içerikleri yapan sitelerin yayınını ısrarla durdurmayan Google ve Blogspot’tur.


Halkımızdan almış olduğumuz destekle Türk futboluna yaptığımız yatırımlarla birlikte, illegal maç yayınlayan kişi yada kişilerle mücadelemiz devam edecektir."


Şeklindeki son derece ulvi bir gerekçeyle ;

Türkiye'nin en çok tercih edilen blog sitelerinden, Google'ın ücretsiz blog servisi Blogspot'a erişim Diyarbakır 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 14.01.2011 tarih ve 2011/156 D iş sayılı kararı ile engellenmiştir.

Ne kadar demokratik ve doğru bir karar değil mi?

Suç işleyen herhangi bir site yada blog varsa o siteyi yada bloğu kapatmak yerine hiç bir ayrım gözetmeksizin bu kararı tüm bloglara uygulamak anlaşılabilecek bir şey değildir.

Dahası bu davranış şekli yıllardan beri uygulanan antidemokratik davranışların bugünün ötesinde, gelecek günler için de kara bir göstergedir.

Blog sahibi olmam yada olmamam bu anlamda beni hiç ilgilendirmiyor. Kuşkusuz burada herhangi bir şey hazırlarken emek verdiğimi biliyorum. Bizlere; "emek en yüce değerdir" diye öğretildiğinden ve buna inandığımdan bu haksız uygulamayı emeğe karşı duyulan korkunun bir ifadesi şeklinde ele alıyorum.

Gün, her anlamda yaşadıklarımızdan yola çıkarak düşünmek ve gerçek anlamda "yeter!" diyebilmektir.

Ben bu anlamda bir suç işlemediğim halde, bana bir suçlu gibi davranılmış olmasını kabul edemiyorum. Burada yazdığım yada yazacağım yazılar söz konusu "ben"olduğumda çok fazla önemli değildir. Her zaman her yerde duygular yada düşünceler ben var olduğum sürece benimle olacaktır...

Bu sebeple olayı bireyleri yok saymak anlamında ele alıyorum. Bu da bir insanlık suçudur.

sanem uçar

1 yorum:

  1. aslında olay bireylerin mağduriyeti gibi görünse de bence ülke olarak saygınlığımızın kalmadığını da gösteriyor. Aynı şey Amerika da olsa Google bir şekilde daha ciddi yaklaşımlar sergilerdi-ama şimdi 3.sınıf az gelişmiş bir ülkenin demokrasi sorunu diye kılını bile kıpırdatmıyor-hem şöyle bir düzeneği var nasılsa bloglarda diye düşünüyor-sunumlarda rahatsız edici birşey varsa ihbar ediyorsun linkleri kaldırıyor-yani kapanmaya yol açan bloglardaki sunumları şikayet etmek ve her yaptığında bunu tekrar yapmak olayın tek çözümü gibi görünüyor-tabi bir de kapatma kararını veren mercilerdeki kişilerin blog-forum-portal vb. artık yaşamımızda yeralan sayfalardan haberdar olmaları yada dışarıdan destek bilgi alması gerekir. YouTube 'da 2 tane videoyu kaldıramayacak kadar itibarımız yok yurtdışında- tabi durum böyle olunca sorunu en ilkel ve cahilce yöntemle kaldırmaya çalışıyoruz. Bütün bunların arkasındaki güçte bence para dediğimiz o iğrenç materyal. Söz konusu para olunca karşısına ne çıkarsa çıksın ezip geçmek istiyor..Can Yücel'in şiirinde olduğu gibi davacılar zenginse kadıyı da yanına alıp ne isterse yapıyorlar bizde böyle izlemek durumunda kalıyoruz.. Bence Sanem'in yazısı çok düzeyli ve açıklayıcı olmuş-bu yazıyı kitlelere yaymak ve bu sorun için organize olan "oluşumlarda" bir bildiri şeklinde kullanmak gerekir..

    YanıtlaSil

yorumunuz incelendikten sonra yayınlanacaktır