29 Ekim 2011 Cumartesi

Kutlama(ma)K




Bugün 29 ekim ve cumhuriyetin kuruluşunun 88. yıl dönümü.

Çok uzun zamandan beri her cumhuriyet bayramı; "neyi, neden kutluyoruz? " şeklinde cevabını bildiğim soruların serinliğinde geçerdi .

Atatürk'ün en sevdiğim sözlerinden biri olan "Gerçek bağımsızlık ekonomik bağımsızlıktır" cümlesinin gerçeğinde bağımsız olmadığımızı bilmenin acısında sancılı bir kutlama olurdu benim için.

Kaynaklarını kullanamayan, dışa bağımlı, her türlü kaynağını başkalarına peşkeş geçen, insanlarıyla barışık olmayan bir cumhuriyet düşünülebilir mi?

Çok uzun zaman önce amacından sapmış bir cumhuriyetimiz vardı gerçekte. Halkına karşı eşitlikçi prensibini halkının büyük bir kısmının sömürülmesiyle yok eden ve halkının büyük bir kısmının ekonomik anlamda yok edilmesiyle son bulan gerçekte hangi cumhuriyetten söz edebilirdik?

Emperyalizmin tüm haşmetiyle hüküm sürdüğü dünyamızda onun işbirlikçileriyle el ele, kol kola yürüyen siyasilerimizle cumhuriyeti yaşatabilme olasılığımız varmıydı acaba?

Halkın sorgulama yetisini elinden alma yöntemlerinden biri gibi algıladığım yobaz düşünce biçimiyle zihniyetler gittikçe kara renge bulanırken cumhuriyetten söz edilebilir miydi yine?

Cumhuriyet adım adım ince bir politikayla yok edilirken, birbiriyle düşman, nefret duygusunun egemen olduğu bir toprak parçasında yine hangi cumhuriyetten söz edebiliriz?

Cumhuriyet, halkına yakın,güven veren, eşitlikçi ve sevgi içeren bir mekanizma olmak zorundadır çünkü.

Ve şimdi, Van bölgesinde oluşan deprem sebebiyle cumhuriyet kutlamalarının iptali gerçeğiyle karşı karşıyayız. Bu anlamda siyasi iradenin verdiği sınavı çok rahatlıkla görürken bu yalana inanmamızı beklemeleri de ayrı bir trajedi aslında.

Kutlanacak bir şeyi kalmamıştı cumhuriyetin ama ben yine de bu ülkede onurlu ve gerçekleri görebilen gerçek aydınlarla bir şeyler yapılabileceğine inanmak istiyorum.

Cumhuriyet fikrine inanan ve asıl düşmanın kim olduğunu bilerek onunla savaşan, kaybedilen onca zamanı anlamsız söylemlerle oyalanmak yerine, ilk kurulduğu yıl gibi emperyalist güçlere ve onların oluşturduğu tüm anlamsızlıklara karşı duruşta omuz omuza vermek aldığı ölümcül yaralara belki merhem olabilir.

Bunları görebilenlerle kutlu olsun...

sanem uçar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

yorumunuz incelendikten sonra yayınlanacaktır