19 Aralık 2012 Çarşamba
Yorumsuz...
Herhangi bir gazeteyi, herhangi bir gün, herhangi bir ay, ya da herhangi bir yıl, her satırında insanoğlunun en korkunç ahlaksızlık belirtileriyle birlikte en şaşırtıcı dürüstlük, iyilik, acıma belirtilerini ve gelişmeye, uygarlığa değgin en yüzsüz kesinlemelerini görmeden başından sonuna dek okuyabilmek olanaksızdır.
Her gazete , ilk satırından son satırına kadar bir dehşet örgüsüdür.
Savaşlar, cinayetler, hırsızlıklar, edepsizlikler, işkenceler, hükümdarların işlediği, ulusların işlediği, yurttaşların işlediği suçlar, evrensel bir acımasızlık esrikliği.
İşte uygar insanın her sabah kahvaltısından eksik etmediği bu iğrenç iştah açıcı. Bu dünyada herşey suç şaçar ; gazete, duvarlar ve insanın yüzü.
Temiz bir elin bir gazeteyi iğrentiyle sarsılmadan alabilmesini anlayamıyorum.
Charles Baudelaire ( Apaçık Yüreğim-sy 135)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
şu linkteki karikatürle iyi gidecektir Baudelaire'nin yazısı:))
YanıtlaSilhttp://img428.yukle.tc/image.php?id=71041290077937-175852.jpg
o yüzdendir ki....:))
YanıtlaSilBaudelaire, diyorum acaba günümüzde yaşasaydı ve yolu Türkiye'ye düşseydi; ne kadar haklıyım der miydi? Ya da beterin beteri de varmış mı derdi acaba?
YanıtlaSilÜlkemde olup bitenlere baktığımda çok uzaklarda bir yerlerde bizi hiç tanımayan biri bugünler için ne kadar doğru şeyler söylemiş diye düşünmeden edemiyorum.
Şaşırıyorum...
"Yorumsuz" dedim bu başlığa, içimdde kabaran duygu ve düşünceler başka bir yazıya dönüşecek, bunu hissediyorum:)