29 Aralık 2013 Pazar

Yasta Gelin-3



"Aman neyse!" diyemeyiz bazen.

Bir söz, bir renk, bir ses, bir hareket, işte her hangi bir şey  gelip oturuverir yüreğinize. Garip bir sıkıntıdır  bu. Anlat deseler anlatamazsın, ağzından çıkacak ilk sözcükle çaresizliğin pençesine kolaylıkla düşebileceğini bildiğinden sıyrılmaya çalışırsın. Bu çabalar esnasından ne yaptığını bilmeden aklında olmayan bir işi yaparken bulursun kendini.

Ne kadar zamandır buzdolabının karşısındaydı ve neydi isteği hatırlamıyordu. Yine de açtı buzdolabının kapağını ve  içindekilere uzun uzun baktıktan sonra yavaşça kapadı. Her şey son derece anlamsız gelmeye başlamıştı. Kendi isteği olduğuna inandığı bu yeni yaşamında bir yabancı gibi hissediyordu kendisini. Neredeyse "yanlış mı yaptım acaba? " diye düşünmek üzereyken kovdu düşüncelerini. Her şey gayet normaldi. Pat diye birden bire adapte olamazdı her şeye. "Zamanla" dedi kendi kendine "zamanla herşey çok daha iyi olacak..."

Her şeyin zamanla iyi olacağına kendini inandırmaya çalışsa da içinde bir yerde o sıkıntı hala duruyordu. Pencereden inatla yağmaya devam eden yağmuru izlerken köye inmeye karar verdi. Sandalyeye özenle astığı giysilerini giymeye çalışırken gördüğü rüyayı düşünmeye başladı. Rüyaları derin bilinç altının saçmalıkları olarak tanımladığı günleri anımsadı birden bire. Ama yine de farkında olmadan bunların altından bir anlam çıkartmak gibi bir eylemi yapmak üzere olduğunu fark ettiğinde durdurdu kendini.

"Alt tarafı bir rüya işte..."

Yağmur yağmaya devam ediyordu, şemsiye alıp almama konusunda kararsızdı ama son kez diliyle dişlerini bir kez daha yoklamayı ihmal etmedi. Banyoya girip özenle dişlerini fırçadı. Kendine son bir çeki düzeni verdikten sonra dışarıya çıktı. Etrafta mis gibi bir toprak kokusu vardı ama bahçedeki çiçekler sanki boyunlarını bükmüş gibiydi . Ağaçlardan  yere düşmüş meyveleri de görünce sanki birinin bahçeye girip bahçeye zarar vermiş olabileceği düşüncesi bir anda irkilmesine sebep oldu ve tam o anda o sesi duydu. Eşyaları taşırken beline saplanan ağrıyla kıvrandığında duyduğu yaşlı kadının sesiydi;

"Yağan yağmur değil, gözyaşları görüyormusun?"

Korkuyla sesin geldiği tarafa döndü, ses yankılanmaya devam ediyordu;

"Gözyaşları toprağa düşer, toprak o gözyaşlarını sevgiyle kucaklar"

"Kimsin sen?" diye korkuyla haykırdı adam, ama yaşlı kadın onu hiç dinlemeden konuşmasına devam ediyordu;

"Toprak hep anlamıştır insanı da, insanı anlamayan sadece insandır bilirmisin? "

"Kimsin sen? " diye haykırmaya devam etti adam.

"Başka soru bilmezmisin be sen oğul,
kimsin sen, kimsin sen?...
Önce kendine sor bu soruyu
Ama bu soruyu kendine sorabilmek  yürek ister"

Adam ne yapacağını bilmez bir şekilde korkuyla bahçenin duvarına yanaşmışken; "Benden ne istiyorsun ? " diye haykırdı

"Sen bir şey istenebilecek birisi değilsin ki " diye yanıt verdi yaşlı kadın.

"İnsanların yaşayabilmesi için anılara ihitiyacı vardır, kirletilmiş anılarla dolu geçmişinle kime ne verebilirsin ki?" diye devam etti sözlerine...

"Sadece merak ediyorum, kendini kandırmaya daha ne kadar devam edeceksin?"

"Kimsin sen ve ne istiyorsun benden?" diye haykırdı bir kez daha  adam.

"Ben senin yaptıklarını gören gözüm...
Ben senin düşüncelerini okuyabilen ruhum...
Ben senin iç sesini duyan kulağım...
Ben sen  nereye gidersen git kaçamayacağın bir bedenim."

Son bir gayretle dayandığı duvardan kendini kurtarıp bahçe kapısının kapısını açıp hızla köye doğru koşmaya başladı adam. Koşarken ara sıra arkasına bakıyordu ama kimse yoktu arkasında. Kendi nefesinden başka bir ses te yoktu ve hızla çarpan kalp atışları...

Koşmaktan yorulmuştu ve kalbi dışarıya çıkacakmış gibi atıyordu, biraz soluklanmalıydı ama durmaktan korkuyordu. Yağan yağmurun etkisiyle kayganlaşmış taş yolda ayağı kayıp yere yuvarlandı. Zorlukla düştüğü yerden toparlanmaya çalışırken ayağını burktuğunu ve üstüne basamadığını fark ettiğinde çıkardığı sese kendisi de hayret etti.

Ağlamak ve gülmek arasında bir sesti çıkan ses ama çok çabuk haykırışa dönüşürken böğürürcesine ağlıyordu.


3 yorum:

  1. Yazdınmı yazarsın. Merakla okuyorum.

    YanıtlaSil
  2. Canımcım; Bu hikaye romana dönüşecek gibi geliyor bana :) Şaka bir tarafa sadece son üzerinde bir türlü karar veremiyorum. Sürekli değiştirip duruyorum sonu. Ama ara bölümler hazır, ve senin için paylaştım bir tane daha.

    YanıtlaSil
  3. emegine sağlık ama hiç acele etme.. içine sindir..

    YanıtlaSil

yorumunuz incelendikten sonra yayınlanacaktır